Dünyaya Değer Katan 10 Türk Mimar
Estetik ve yaratıcı kentlerin anahtarı çoğu zaman onlardadır. İnşa ettikleri yapılara bir sanat eseri gibi yaklaşan mimarlardan söz ediyoruz. Kentin siluetini değiştiren o isimler, şehrin insanlarının da hayatını değiştirir çoğu zaman... Bir mimar, bir şehrin kaderini değiştirebilir. Kentlerin gelecek vizyonunu hazırlarken bu bilgiyi kulak arkası etmek, büyük bir hata yapmak ile eşdeğerdir. Çoğumuzun adını dahi duymadığımız ancak inşa ettikleri yapıları hayranlıkla ziyaret ettğimiz ve bizler tanımasakta dünyada ün yapmış Türk mimarları derledik.

1. Mimar Sinan
Osmanlı'dan günümüze Mimarlık tarihimizin büyük ustası Mimar Sinan, 29 Mayıs 1489 yılında Kayseri'nin Ağırnas köyünde doğmuştur. 22 yaşında orduya asker yetiştiren Acemi Oğlanlar ocağına alınan genç Sinan, burada dülgerli (ahşap bina yapımı) öğrenir. Genç yaşından itibaren Osmanlı Devleti'nin önemli Yapı işlerinde Çağın önde gelen mimarları ile birlikte çalışan Mimar Sinan, 49 yıl boyunca baş mimar görevini sürdürmüş ve arkasında 375 eser bırakmıştır. Edirne'de yaptığı ve “ ustalık eserim” dediği Selimiye Camii, Birleşmiş Milletler Bilim Eğitim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) tarafından 2011 yılında Dünya Kültür Mirası listesine dahil edilmiştir.
2. Sedat Hakkı Eldem
20 Yüzyıl Türkiye'sinin en önemli mimarlarından biri olan Sedat Hakkı Eldem, 1908 yılında İstanbul'da doğmuştur. Diplomat olan babası sebebiyle çocukluk ve gençlik yılları Cenevre, Zürih, Münih gibi Avrupa'nın gözde şehirlerinde geçer. Yine bu şehirlerde aldığı ilk ve orta öğreniminin ardından Mimarlık eğitimi için Türkiye'ye dönerek İstanbul Sanay-i Nefise Mektebi'nde öğrenimine başlar
Eğitim - öğretim hayatının yanı sıra Almanya ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde sıkça bulunma, mesleki açıdan tecrübe kazanma fırsatı yakalar. Meslek hayatı boyunca mimari gelenekten kendisine pay çıkaran ve çağdaş teknolojik unsurları kullanarak Türkiye'ye özgü bir mimarlık anlayışı yaratılması gerektiğine inanan Eldem, kariyerini mimarideki bu özgürlük anlayışı üzerine sürdürmüştür.
Mimar Emin Onat ile birlikte tasarladıkları İstanbul Üniversitesi, Fen - Edebiyat Fakülteleri Binası, Beylerbeyi'nde yer alan ve 1938 yılından bugüne ayakta duran Ayaşlı Yalısı, tarihi güzelliği ile İstanbul'un ilk uluslararası Oteli konumundaki Hilton Oteli, en ünlü eserleri arasındadır.
3. Turgut Cansever
1946 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Mimarlık Bölümü'nü bitiren Turgut Cansever, okul yıllarında önemli mimarlarımızdan Sedat Hakkı Eldem’in asistanlığı görevini yürütür. 1949 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümünde doktorasını tamamlanmasının ardından 1950 - 51 yıllarında Devlet Güzel Sanatlar akademisinde Öğretim Üyeliği yapar. 1951'de kendi Mimarlık bürosunu açar ve çeşitli kurumlara danışmanlık hizmeti vermeye devam eder “ Osmanlı ve Selçuklu mimarisinde sütun başlıkları “ isimli doktora tezi aynı zamanda Türkiye'de Sanat Tarihi alanında yazılan ilk doktora tezi olarak kabul edilir.
Yaşamı boyunca birçok önemli görevde bulunan Turgut Cansever bugün ölümsüz eserleri ile her kesimden insanın saygısını kazanmıştır “ Ertegün Evi” bu eserleri arasında en bilinenlerindendir. Turgut Cansever'in iki kanatlı tarihi Salih Efendi Konağı'nı koruyarak Ahmet ve Mica Ertegün çifti için tasarladığı Konut projesi, Ağa Han Ödülü’ne layık görülür. Türk Tarih Kurumu Binası ve Demir Evleri projesinde mimarın aynı ödüle layık görülmüş diğer eserleridir.
Turgut Cansever; Mimar, şehir planlamacısı ve aynı zamanda bir düşünürdür. Dünyada 3 kez Ağa Han Mimarlık ödülü almış tek mimarıdır. “Bilge Mimar” olarak da tanınır. Kent, İmar ve koruma alanlarında pek çok görev almış Beyazıt Meydanı'nı tasarlayan isim olarak tarihe kazanmıştır.
4. Vedat Tek
“Birinci Ulusal Mimari Akımı” öncülerinden olan Mimar Vedat Tek, eserlerini, yaşamı boyunca özgün, ulusal mimari anlayışla tasarlamıştır. Mekteb-i Sultanide (Galatasaray Lisesi) başladığı öğrenim hayatına lise ikinci sınıftan sonra Paris'te devam etmiştir. Orada ilk olarak Ecole Monge’u bitirmiş ve ardından Academie Julien’de resim ve heykel dersleri almıştır. Paris'in önemli okullarından biri olan Ecole Centrale’de matematik ve mühendislik alanında derslerde almıştır. Sonrasında 300 kişinin katıldığı sınavda ilk dokuza girme başarısı gösterip Ecole des Beaux Arts’ta Mimarlık öğrenimine başlamıştır.
Fransız olmadığı için resim, heykel ve Mimarlık alanlarında ki en başarılı genç Öğrencilere verilen geleneksel sanat bursu Prix de Rome’a başvurusu reddedilmiş, Ecole des Beaux Arts’taki atölye hocası Moyaux’un Fransa Cumhurbaşkanına yazdığı mektup sonucu bu engel ortadan kaldırılmıştır. Çalışması çok beğenilmiş ve Onur Madalyası nişanı ile ödüllendirilmiştir.
Mimar Vedat Tek, Türkiye'ye döndükten sonra ortağı Mimar Kemalettin Bey ile birlikte Türk mimarisine yeni bir milli kimlik kazandırmak üzere Sirkeci'de Mimarlık Ofisi açmış ve Serbest Mimar olarak çalışmaya başlamıştır. Bu dönemde ayrıca Şehremaneti Heyeti Fenniye Mimari olarak görev yapmıştır. ardından 1905 yılında Posta ve Telgraf nezareti Baş Mimarlığına atanmıştır. Bu görevde iken tasarladığı Büyük Postane Binası ona Mecidi ve Osmaniye nişanları ve Sanayi Madalyası kazandırmıştır. 1. Dünya Savaşı sırasında Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın ataması ile Harbiye Nezareti Baş Mimarlığında 3 yıl görev almıştır. Bu görevi sırasında Haydarpaşa Vapur İskelesi, Moda İskelesi, Mesadet Hanı, Veliefendi Hipodromu ve Enver Paşa Köşkü başlıca eserlerini oluşturmuştur. Cumhuriyetin ilan edilmesinin ardından Mustafa Kemal tarafından Ankara'ya görevli olarak çağrılmış bu dönemde Çankaya Gazi köşkü’nün ek binaları ve daha sonra İkinci TBMM binası olarak kullanılacak Halk Fırkası Mahfelinin yapımlarını tamamlamıştır.
5. Behruz Çinici
32 yılında İstanbul'un Kadıköy semtinde Doğan Behruz Çinici, 1949 yılında Vefa lisesinden sonra girdiği İTÜ mimarlık Fakültesi ile meslek hayatına ilk adımını atar yok da mezuniyetinden sonra aynı üniversitede asistan olarak çalışmaya başlar. Kariyeri boyunca birçok ulusal ve uluslararası proje de adından söz ettiren Çinici, aynı zamanda pek çok prestijli ödülü sahibidir.
1981 yılında Fransız Mimarlar Odası tarafından Sir Robert Matthew Ödülüne yine aynı yıl ODTÜ tarafından “Pritzker” ve “Atatürk” ödüllerine aday gösterilir. 1984 yılında Sedat Simavi Vakfı Ödülünü, 1986 yılında Türkiye İş Bankası Kent ve Mimarlık Ödülü'nü, 1991 yılında Türkiye Prefabrik Birliği Ödülünü almıştır. 1995 yılında TBMM Camii Kompleksi projesi ile Çinici Mimarlık Ofisi olarak Ağa Han Mimarlık ödülü’ne layık görülürler. 2004'te ise kendisine Mimar Sinan büyük ödülü verilir. Eşi Altuğ Çinici ile birlikte 1962'de kazandıkları yarışmayla 1980'e kadar ODTÜ Kampüs yapılarını tasarlanmışlardır.
“Hızla modernleşen ve değişen bir ülkede piyasa taleplerine uyum gösterip cevap verebilen, mimari tasarımı daima kentsel bir bütünlük içinde ele alan, kent ve çevre sorunlarına duyarlı, İnşaat ve uygulama denetimini mimari tasarımın ayrılmaz bir parçası ve devamı olarak hedefleyen” anlayış, Behruz Çinici ve çalışmalarına hala devam eden Çinici Mimarlık ofisinin mimari yaklaşımlarını göstermektedir.
En bilinen eserleri arasında; TBMM Camii, TBMM Halkla İlişkiler Binası, ODTÜ Kampüsü, Atatürk Üniversitesi Yerleşkesi, Eminönü çarşı merkezi ve Ofis Kompleksi, DSİ Genel Müdürlüğü Binası, Milletvekilleri Sitesi sıralanabilir.
6. Aydın Boysan
Çok yönlü kişiliğinin yanı sıra; Mimarlık, şehircilik ve hayata dair ilerici fikirleri ile adından sıkça söz ettiren Aydın boysan, 1927'de İstanbul'da doğmuştur. 1939 yılında Pertevniyal Lisesi'nde mezun olduktan sonra girdiği İstanbul Devlet Güzel Sanatlar akademisindeki eğitimini 1945 yılında başarı ile tamamlamıştır. Yarım asrı aşan kariyer hayatı boyunca mutluon geleceğine ışık tutan Boysan, başyapıt niteliğindeki mimari eserlerin yanı sıra; mizah paldır Güldür, Yangın Var, yollarda, Umut simit, yalan oldu mu ya! gibi 40'tan fazla kitabada imzasını atmıştır.
57 1972 yılları arasında İstanbul Teknik Üniversitesi'nde ders veren ve uzun yıllar ulusal basında köşe yazarlığı yapan Borsan, 1984 1993 yılları arasında faaliyet gösteren bas Yayınları'nın kurucusudur. Türkiye Mimarlar odası'nın kurucuları arasındadır. İlk Genel Sekreterlik görevi başta olmak üzere yönetim kurulu üyeliği ve İstanbul Şube Başkanlığı görevlerini üstlenmiştir. “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” de dahil birçok ulusal ve uluslararası ödülünün sahibidir.
Mimari çizgisini ortaya koyan, modern ve sade üslubu ile tasarladığı Levent Eczacıbaşı Tesisleri, Hürriyet Medya Towers Binası, Karamürsel İpek Kağıt Fabrikası, Çayırova Arçelik Tesisleri, Hakkari Vilayet Konağı ve Türkiye'nin ilk çelik halat asma konstrüksiyon örneği olarak bilinen İzmir Fuarı Arçelik Pavyonu çağa damgasını vuran eserlerden birkaçıdır.
7. Melih Birsel
Zamanın ötesinde modern tasarımları ile tanınan Melih Birsel 1920 yılında İstanbul'da doğmuştur. Galatasaray Lisesi'nde tamamladığı orta öğreniminin ardından Mimarlık eğitimi için gittiği İsviçre'de Cenevre Güzel Sanatlar Akademisi'nden 1951 yılında mezun olmuş ve ardından Türkiye'ye dönüş yapmıştır.
Kariyer Hayatının bir bölümünde de Guy Lagneau ve Paul Delouvrier ile çalışmak için Fransa'ya giden BirseL,1968 yılına kadar Paris Bölgesi Şehircilik ve Bölge Planlama Enstitüsünde çalıştı. 1978 yılına kadar Haluk Baysal ile birlikte sürdürdüğü Mimarlık mesleği ile, aynı yıl kurduğu Melih Birsel Mimarlık-Müşavirlik limited şirketi ile devam ettirdi.
Melih Birsel kariyer yaşamı boyunca Brüksel Sergisi, Türkiye Pavyonu ve Karayolları Genel Müdürlüğü mimari proje yarışması da dahil birçok yarışmada ödül almıştır. Profilo Fabrikası Yönetim Binası, Çerkezköy(1984), Rasattepe Sitesi, Bodrum (1981) , Beytem Han, Şişli(1980), Kamhi Apartmanı, Rumeli Hisarı (1975)... tasarımları arasında en çok bilinen birkaçıdır.
8. Şevki Pekin
Türk mimarisine kazandırdığı önemli eserlerle dına Mimarlık tarihimize altın harflerle yazdıran Şevki Pekin 1946 yılında İstanbul'da doğmuştur. Galatasaray Lisesi'nde başladığı orta öğretim Hayatına bir süre ab'de devam ettikten sonra Robert Koleji'nde tamamlar. çocukluk hayali olan Mimarlık mesleğine Viyana Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ve Viyana Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık okuluna aldığı eğitimlerle başlar.
mezun olduktan sonra yurt içinde yurt dışında çeşitli Mimarlık bürolarında çalışarak deneyim kazanır. Türkiye'ye döndüğü 1974 yılında bir süre Aydın Boysan ile çalışma fırsatı yakalar. Aynı yıl kendi Mimarlık ofisine açarak çalışmalarını tek başına sürdürmeye başlar.
50 yılı aşan Mimarlık kariyeri boyunca derneklerin, kuruluşların ve üniversitelerin düzenlediği birçok seminer panel ve söyleşi de konuşmacı olarak yer alır. 1999 tarihli Türk Mimari Yıllığında iki çalışması ve Temmuz 2000 A+U dergisi ” Türkiye” sayısında da yine iki çalışması yayınlanmıştır.
1996 yılında gerçekleştirilen 5 ulusal Mimarlık ödülleri ve sergisinde “Yapı Dalı” ve “Proje Dalı” ödülleri olmak üzere iki ödüle birden layık görülür. Aynı organizasyonu 2000 ve 2002 yılı ayaklarında da ödüller alan Mimar; kariyer hayatı boyunca Mimar Sinan Büyük Ödülü de dahil birçok prestijli ödül kazanmıştır. 2007 yılında yayınlanan “Şevki Pekin Mimari Çalışmalar” adlı kitabının önsözünde mimarlığı şu şekilde tanımlar.
“ Mimarlık ancak temelini oluşturan düşünce ve Felsefe kadar kuvvetlidir. mimarinin bir anlamı olmalıdır. Mimarlık için üstlenilen görevin bir tanımı olmalıdır. Bu tanım işin başlangıcıdır. bu tanım işin özüdür, kendidir.”
1976 yılında tasarladığı İstanbul Çubuklu'daki Yalı, 1985 tarihli Bodrum'da bir konut, 1989 İstanbul'daki Vakko Ek Tesisi, 1992 Çorlu Tekstil Fabrikası en çok bilinen eserlerindendir.
9. Doğan Tekeli
Akademik kariyerinin yanı sıra Mimari Danışmanlık Hizmetleri ile de adından sıkça söz ettiren Doğan Tekeli, 1929 yılında Isparta'da doğmuştur. İTÜ Mimarlık Fakültesinden 1952 yılında Yüksek Mimar Mühendis olarak mezun olan Tekeli, mezuniyetinin ardından bir süre İzmir Belediyesi proje bürosunda çalışmıştır.
Serbest Mimarlık çalışmalarının yanı sıra Akademi asistanlığı, İTÜ Teknik Okulu Mimarlık Bölümünde Proje dersi Öğretmenliği, Mimarlar Odası Başkanlığı gibi önemli görevleri yürütmüştür.
1985-1989 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Danışma Kurulu üyeliği görevinde bulunmuş, 1984 yılında uluslararası Arap Birliği Genel Merkezi proje yarışmasında jüri üyeliği yapmıştır. 1988 yılında Atatürk Kültür Dil ve Tarih yüksek kurumu milli komite üyeliğine seçilmiş, 1992 yılında Ağa Han Mimarlık ödülü jürisinde görev yapmış ve 1994-1995 yılları arasında kurumun yönetim kadrosunda yer almıştır.
Kariyer hayatı boyunca kişisel tasarımları ve Sami Sisa ile birlikte gerçekleştirdikleri mimari projeleri ile Mimarlar Odası ulusal Mimarlık ödülü de dahil 28'i birincilik olmak üzere 60'ı aşkın ödül kazanmıştır. 130'u uygulanmış 200'ü aşkım projede imzası vardır. İstanbul'da yer alan İş Kuleleri, Metrocity Alışveriş Merkezi, Selenium Twins Residence ve Finansbank Genel Müdürlük binaları en çok bilinen eserleridir.
10. Ahmet Kemalettin
1870 yılında, orta sınıfa mensup bir ailenin tek çocuğu olarak İstanbul Acıbadem'de doğan Ahmet Kemalettin, 17 yaşındayken Hendese-i Mülkiye Mektebine (İstanbul Teknik Üniversitesi) kaydoldu. Günümüzde 20 TL'lik banknot paraların üzerindeki portresi ile tanınan Mimar Kemalettin eğitimimi birincilik ile tamamlamıştır. 1895'te üniversitedeki hocası Jachmund’un desteği ve devlet bursu ile Almanya'ya giderek, Berlin'deki Berlin Teknik Üniversitesi eğitimine 2 yıl devam etti.
Mimar Kemalettin'in en çok istediği şey, Türk mimari üslubunu yaratmaktı.Oryantalizm ile dönemin Avrupa mimarisini birleştirerek kendine özgü bir üslup geliştirdi. 1908 yılında Osmanlı Mimar ve Mühendis Cemiyeti adıyla bu meslek dallarının Türkiye'deki ilk meslek odasını kurdu. Şark Demiryolları şirketi için Filibe Garı ilk olmak üzere toplamda 4 tren istasyonu tasarladı. Elde ettiği başarı sayesinde Selanik ve Edirne garlarını tasarlamak ile görevlendirildi. Ahmet Kemalettin, 20. yüzyılın başlarındaki çalışmaları ile tanınmış, Klasik Dönem Osmanlı mimarisinden esinlenen, Birinci Ulusal Mimarlık akımının önde gelen mimarlarından olmuştur. Kudüs'te Mescid-i Aksa'nın onarımında yüksek başarı göstermiş, İngiliz Kraliyet Mimarlık Akademisi üyeliğine seçilmiştir.
Ahmet Kemalettin başlıca eserleri arasında, İstanbul'da Çamlıca Kız Lisesi, Bostancı, Bebek ve Yeşilköy camileri, Reşadiye Mektebi ve Mahmut Şevket, Cevat, Ali Rıza ve Lütfi Paşa Türbeleri, Laleli'de Harikzedegan Apartmanları, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanesi, Ankara'daki Gazi Eğitim Enstitüsü ve Demiryolları Müdürlüğü binaları dır.
Bu Gönderiler İlginizi Çekebilir!

Hiçliği Hiçliğe Bağlayan Köprü
Choluteca Köprüsü yaklaşık 22 yıldır hiçbir yeri hiçbir yere bağlamıyor. Oldukça ilginçte bir hikayesi var. Aslında hepimize değişime ayak uydurmakla ilgili önemli bir mesajı veriyor....

Dünya Üzerinden İnsanların Ayak Basmadığı 7 Yer
İnsan doğası gereği sürekli merak eder ve merak ettiği şeyin peşinden gider. Fakat Dünya üzerinde öyle yerler var ki kaşifler tarafından onlarca kez ulaşılmak istenmiş fakat hiç biri bu bölgelere ayak basamadan geri dönmüştür. �...
Bu yazıya tepkin ne oldu ?






